Marka İptali Davası Nedir?
Günlük hayatta tüketilen her çeşit ürünün ve alınan tüm hizmetlerin belirli isimleri vardır. Bir işletme tarafından satışa sunulan malların veya hizmetlerin diğerlerinden ayırt edilmesi adına belirlenen; genellikle sözcük veya işaretler olarak vücut bulan sembollere marka adı verilir. Marka, yalnızca kelime veya sembol olarak daraltılmamalıdır.
Bir ürünü veya hizmeti akla getiren, diğerlerinden ayıran her türlü ses, görüntü, işitsel veya dokunsal simge marka adı altında hukuki korumaya tabi olabilmektedir. Fakat bu hukuki korumanın gerçekleşebilmesi için öncelikle markanın tescil edilmesi gerekir. Tescil işlemleri için yetkili kurum ise Türk Patent ve Marka Kurumu’dur.
Markaya ilişkin haklar, tescil ile birlikte kazanılacaktır. Marka haklarının alınması ile birlikte hak sahibinin yerine getirmesi gereken bir takım yükümlülüklerden de bahsedilecektir. Hukuki olarak korumaya tabi olan markalara ilişkin kullanım hakları da tescil sahibine aittir.
Tescilli bir markanın izinsiz olarak kullanılması durumunda tescil sahibi tarafından marka hakkına tecavüz konulu hukuki işlemler başlatılarak bu kullanım önlenebilir. Fakat marka hakkı sahibi tarafından yerine getirilmeyen bir takım yükümlülüklerin varlığı halinde marka tescilinin iptali davası açılması söz konusu olacaktır.
İçindekiler
Marka İptali Nedir?
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun ‘hakkın sona ermesi’ başlıklı beşinci kısımı altında yasal düzenlemelere tabi tutulan marka iptali, marka hakkı sahibinden kaynaklanan bir takım sebepler sonucunda ilgili hakkın iptal edilerek marka üzerindeki hukuki korumanın kaldırılmasını ifade eder. Marka iptali, karar verilmesi halinde başvuru tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Buna ilişkin anılan yasanın 27. maddesinde ‘’…markanın iptaline karar verilmesi hâlinde ise bu karar, iptal talebinin Kuruma sunulduğu tarihten itibaren etkilidir. Ancak talep üzerine, iptal hâllerinin daha önceki bir tarihte doğmuş olması hâlinde iptal kararının bu tarihten itibaren etkili olacağına karar verilebilir…’’ şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Markanın iptali, tescil başvurusu esnasında bulunmayan fakat sonradan ortaya çıkan bir takım aykırılıklardan dolayı gündeme gelecektir. İptal başvuruları, doğrudan Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılır. Başvurunun değerlendirilmesi esnasında marka hakkı sahibine, iddialara ilişkin cevap verebilmesi adına bir ay süre verilir. Bu süre içerisinde marka hakkı sahibi, cevaplarını ve karşı delillerini kuruma bildirerek bir nevi savunmalarını gerçekleştirir.
İnceleme devam etmekte iken marka sahibinin değişmesi halinde yeni hak sahibi üzerinden gerekli işlemlere devam edilir. Kurum tarafından verilecek karar neticesinde marka hakkının iptaline karar verilmesi halinde ilgili karar, başvuru tarihine kadar olacak şekilde geriye etkili hüküm ifade eder. Bu bağlamda iptal edilen marka hakkına ilişkin yapılmış olan sözleşmeler ve anlaşmalarla ilgili iade ve dönme yükümlülüğü de gündeme gelecektir.
Marka İptali Davası Nedir?
Markanın tescil edilmesini takip eden süreçte marka sahibinden kaynaklı olarak ortaya çıkan bazı sebeplerden dolayı marka hakkının sona erdirilmesi adına açılan davalara marka iptali davası adı verilir. İptale ilişkin düzenlemeleri içeren Sınai Mülkiyet Kanunu’nda yer alan hüküme göre 10.01.2024 tarihine kadar, yasanın kendi deyişi ile yürürlük tarihinden itibaren 7 yıllık süre içerisinde mahkemelerde iptal davası ikame edilmesi öngörülmüştür. Fakat 7 yıllık sürenin dolmasının ardından günümüzde iptale ilişkin talepler dava yolu ile değil doğrudan Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılacak başvurular vasıtası ile değerlendirilmektedir.
Marka İptali Sebepleri Nelerdir?
Bir markanın iptal edilebilmesi için gerekli şartlar, SMK’nin 26. maddesinde ve uygulamada sıkça karşılaşılan istikrarlı kararlarda belirtilmiştir. Türk Hukuku’nda marka iptal sebeplerini şu şekilde saymak mümkündür:
Tescil edilmiş olan markanın aktif şekilde kullanılmıyor olması: Kanunda doğrudan öngörülen düzenlemeye göre bir markanın iptaline ilişkin talebin öne sürülebilmesi için şartlardan biri, tescilli olarak bulunan markanın sahibi tarafından aktif olarak kullanılmıyor olmasıdır. Tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde geçerli bir neden olmaksızın marka sahibi veya marka sahibi tarafından yetkilendirilen kişiler tarafından kullanılmayan markalar, iptale konu edilebilir. 5 yıl boyunca kesintisiz olarak kullanılmayan markalar da doğrudan iptal talebine konu edilebilir.
Marka sahibinin eylemleri neticesinde markanın ilgili kategoride yaygın bir deyiş haline gelmesi: Marka sahibi tarafından yapılan reklam ve marketing eylemleri neticesinde veya gerekli önlemlerin alınmaması sonucunda marka adının ait olduğu ürün veya hizmet kategorisinde yaygın şekilde kullanılır hale gelmesi sonucunda iptale karar verilebilecektir.
Burada aranan şart, sıradan vatandaşın marka statüsündeki ayırt edici sembolleri tüm bir ürün kategorisi olarak kullanıyor olmasıdır. Bu husustaki yaygın bir örnek, kola ismidir. Bilinen bir kola markasının yıllar içerisindeki pazarlama stratejisi ve halk arasındaki algının kırılması sonucunda tüm bir meşrubat türünün kola olarak anılması, markanın iptali için yeterli sonucu oluşturacaktır. Kağıt mendillere ‘selpak’ adı verilmesi de literatürde sıkça kullanılan örneklerden biridir.
Markanın yanıltıcı nitelikte olması: Marka sahibince veya yetkilendirilen kişiler tarafından marka adının, korunan mal veya hizmet hakkında yanıltıcı bir kanı uyandırması halinde markanın iptalinin talep edilmesi mümkündür. Bu noktada korunmak istenen, halkın ve ortalama bir vatandaşın iradesinin yanıltıcı beyanla bozulmamasıdır.
Ortak marka veya garanti markanın şartnamelerine aykırılık teşkil eden alt markalar: Ortak veya garanti marka olarak tabir edilen marka türlerine bağlı olan alt markaların, üst markaların şartnamelerine ve nevilerine aykırılık teşkil etmeleri halinde iptalleri gündeme gelecektir.
Markanın İptaline Karar Verilmesinin Sonuçları
Marka iptaline ilişkin talepler, tescil süresinin sonuna kadar ve markanın iptaline bağlı menfaati olan herkes tarafından öne sürülebilir. Bu bağlamda TPMK tarafından yapılacak inceleme neticesinde iptal başvurusunun gerekçesi, yasal dayanağı ve hak sahibinin savunması incelenerek karar verilecektir. Marka hakkının iptaline karar verilmesi, bozucu yenilik doğuran haklardan olup hukuki anlamda bazı değişikliklerin meydana gelmesine sebebiyet verecektir.
İptal edilmesine karar verilen marka üzerindeki hukuki koruma ve marka statüsü, iptal kararıyla birlikte sona erer. İptal kararının doğuracağı sonuçlar, ilgili kuruma yapılan başvuru tarihinden itibaren hüküm ifade edecektir. Bu bağlamda hak sahibinin inceleme esnasında değişmesi veya inceleme devam ederken marka adıyla ilgili anlaşmalar yapılması neticesinde herhangi bir kazanımın korunması söz konusu değildir. Marka hakkı sahibinin bazı durumlarda geriye yönelik olarak para iadesi yapması gündeme gelebilecektir.
Marka sahibinin ağır ihmali veya kusurundan zarar gören kişilerin yasal tazminat hakları iptal kararının ardından saklı tutulmuştur. İptal kararı kesinleştikten sonra TPMK tarafından ilgili marka sicilden düşülür ve yayınlanan bültende bu işlem duyurulur. İptal kararının kesinleşmesi, marka ile bir ilişkinin varlığı aranmaksızın herkese karşı doğrudan hüküm ifade eder.
Markanın İptali Türk Patent ve Marka Kurumundan İstenebilir mi?
Marka iptaline ilişkin istemler, 10.01.2024 tarihine kadar mahkemelerde açılan marka iptal davaları vasıtası ile öne sürülmekteydi. Fakat yasanın yürürlüğe ilişkin 192. maddesi uyarınca belirlenen 7 yıllık sürenin dolması ile ilgili talepler hakkında artık dava açılması mümkün değildir.
Marka iptali istemi, günümüzde doğrudan Türk Patent ve Marka Kurumu’na yöneltilmelidir. TPMK tarafından ilgili talepler incelenerek karara bağlanmaktadır. Fikri ve sınai haklara ilişkin yasal süreçler, yaygın olarak görülen hukuki işlerden oldukça farklıdır. Bu bağlamda uzman avukatlardan hizmet almak için Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi’nden danışmanlık alabilirsiniz.