Gayrimenkul Hukuku
Gayrimenkul sahibi olan ya da olmak isteyen kişiler, hukuka aykırı olarak gerçekleşen eylemlerden dolayı bu konularda mağduriyetler yaşayabiliyorlar. Bu mağduriyetler ise, gayrimenkul davaları ile aşılabiliyor. Bu dava süreçlerinde ise, tecrübeli gayrimenkul avukatları ile anlaşılarak daha kısa ve başarılı bir sonuçlar alınabiliyor.
Gayrimenkul Avukatı Nedir?
Gayrimenkul ile ilgili davaları, tüm avukatlar yürütebilirler. Kanunda avukatlık konusunda herhangi bir branşlaşma kabul edilmemiş olsa da, hukuk büroları ihtiyaçları karşılamak için bazı avukatları belirli konularda uzmanlaştırmaktadır. Gayrimenkul davaları konusunda uzmanlaşmış ve bu konuda tecrübeye sahip olan avukatlar, gayrimenkul avukatı olarak adlandırılır.
Gayrimenkul Hukuku Nedir?
Eşya hukukunun bir bölümü olan gayrimenkul hukuku arsa, apartman, bina ve arazi gibi taşınmazlarla ilgili usulleri düzenleyen bir hukuk dalıdır.
Gayrimenkul Davası Nedir?
Gayrimenkul, taşınmaz mal anlamına gelmektedir. Gayrimenkul davası ise, söz konusu taşınmazlarla ilgili alım, satım, tapu kaydı ya da kaydın iptali, tapu tescili ve miras konularında oluşan uyuşmazlıklar için açılan dava çeşididir.
Tapu İşlerine Hangi Avukat Bakar?
Tapu işlerine her avukat bakabilir. Tapu işleri ile ilgili davalar, özel ihtisas gerektirdiği için bu konuda uzmanlaşmış olan gayrimenkul avukatları, bu konularda daha başarılı sonuçlar alabilirler.
Gayrimenkul Avukatı Ne İş Yapar?
Gayrimenkul avukatı, taşınmaz davalarının açılmasından sonuçlanmasına kadar olan tüm süreçlerde hizmet vermektedir.
Ayrıca, bu davalar sonucunda hak edilen tazminatların alınabilmesi için de hizmet vermektedir. Gayrimenkul avukatları, ipoteğin konulması ve ipoteğin kaldırılması konularında da önemli görevler üstlenir.
Taşınmaz Davaları Nelerdir?
Taşınmaz davaları üç ana başlıkta toplanmaktadır. Bunlar; men-i müdahale (müdahalenin önlenmesi) davası, izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası ve tapu iptali ve tescili davaları olarak sıralanabilir.
Men-İ Müdahale (Müdahalenin Önlenmesi) Davası
En yaygın olarak açılan gayrimenkul davalarının başında, men-i müdahale (müdahalenin önlenmesi) davası gelmektedir.
Bir taşınmazın kullanılabilmesi için iki şart bulunmaktadır. Bunlar taşınmazın hak sahibi olunması ya da taşınmazı kullanmak için hak sahibinden izin alınmasıdır. Herhangi bir kişinin, başkasına ait olan bir taşınmazı hak sahibinden izin almadan kullanması kanuna aykırıdır.
Bu durumda taşınmazın hak sahibi, taşınmazın izinsiz kullanımını durdurmak için men-i müdahale (müdahalenin önlenmesi) davası açmalıdır. Dava sonucunda, davacı haklı bulunursa taşınmazı işgal eden kişi engellenir ve hak sahibi işgal süresi için işgal tazminatı talep edebilir.
Burada önemli olan husus, işgali yapan kişinin bu işgali bilerek ve hukuksuz olarak gerçekleştirmiş olmasıdır. Gayrimenkul avukatı, mahkeme sürecinin takibi ve işgal tazminatının alınması konusunda önemli katkılar sağlar.
İzale-İ Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası
Bir taşınmaz üzerinde birden fazla kişi hak sahibi olabilir. Bu durumda hak sahipleri arasında anlaşmazlıklar oluşabilir ve hak sahipleri kendi paylarını talep edebilirler. Bu durumda izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davasının açılması gereklidir.
Söz konusu davanın açılması sonucunda, hak sahipleri paylarının karşılıklarını alabilirler. İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası sonucunda, hak sahipleri paylarını iki şekilde alabilmektedir. Bunlardan ilki aynen taksim yoludur. Burada hissedarların anlaşmış olması gereklidir, bu durumda taşınmaz hissedar miktarına eşit oranda bölünerek ortaklık giderilir.
İkinci yöntem ise, hissedarların anlaşamadığı durumlarda uygulanan satış yolu ile ortaklığın giderilmesidir. İcra müdürlüğü tarafından taşınmazın satışı yapılır ve elde edilen gelir hissedarlara paylaştırılır.
İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası, taşınmaz üzerinde payı olan herhangi biri tarafından açılabilir. Bazı durumlarda ise, tüm taraflar tarafından da bu dava açılabilir. Gayrimenkul avukatları, bu davada gerek anlaşmanın sağlanması gerekse davanın seyrinde önemli rolü bulunur.
Tapu İptali ve Tescili Davaları ve Gayrimenkul Avukatı
Tapu iptali ve tescili davalarının; kamulaştırmaya dair tapu iptal davası, kadastro işlemi ile verilen tapunun iptali ve tescilli davası, miras hukukundan doğan tapu iptal davası ve şufa davası gibi türleri bulunmaktadır. Her dava türü için bilinmesi gereken önemli hususlar bulunmaktadır.
Taşınmaz üzerinde hak sahibi olan kişilerin, söz konusu davalarda olumlu sonuçlar alabilmesi, bu konularda uzmanlaşmış gayrimenkul avukatı ile anlaşması ile mümkün olabilmektedir. Aksi halde, bu kadar çok konunun bilinmemesi nedeni ile, hak sahipleri dava sonucunda mağdur olabilirler.
Kamulaştırmaya Dair Tapu İptal Davası
Şahıslara ait taşınmazların mülkiyetlerinin, tek taraflı bir işlem ile kamu yararı maksadı ile kamuya geçirilmesi için yapılan işlemlere kamulaştırma adı verilir.
Kamulaştırma yapılabilmesi için, öncelikle bu konuda kamu yararı olduğuna dair kararın çıkması gereklidir. İdare tarafından tapunun iptali ve tescilli davası açılarak kamulaştırma yapılabilir. Bu dava esnasında, taşınmazın hak sahibi olan kişinin hukuki haklarının korunması önemlidir.
Bu davaların yürütülmesi için, ilgili kanun ve yönetmeliklerin iyi bilinmesi gerekir. Bu nedenle, hak sahibinin konusunda deneyimli bir gayrimenkul avukatı ile anlaşması haklarının daha iyi korunmasını sağlayabilir.
Yapılacak olan kamulaştırmada, kamu yararı bulunmadığı tespit edilirse, gayrimenkul avukatı yardımı ile idari dava açılabilmektedir. İdari dava sonucunda kamulaştırma iptal edilirse, tapunun iptali ve tescilli davası da taşınmazın hak sahibi lehine sonuçlanır.
Kadastro İşlemi İle Verilen Tapunun İptali ve Tescilli Davası
Özellikle köylerde ya da yeni ilçe sıfatını kazanan bölgelerde, arazilerin birçoğunun tapu kayıtları bulunmamaktadır. Bunun nedeni ise, bu yerlerde kadastro işleminin yapılmamış olmasıdır. Kadastro sayesinde, kayıtlı olmayan taşınmazlar özellikleri ile haritalara işlenebilir, kayıt altına alınır ve hak sahipleri adına tapu kayıtları yapılabilir.
Tapulama olarak da adlandırılan kadastro işlemleri yapılırken, değişik nedenlerden kaynaklı olarak hatalı tapu kayıtları yapılabilir.
Bu hatalı kayıtlar, genellikle hak sahibi yerine başkası adına taşınmazın tescil edilmesi ya da taşınmazın gerçek ölçülerinde kayıt edilmemesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu durumda taşınmazın gerçek hak sahibi ya da hak sahipleri tarafından, kadastro işlemi ile verilen tapunun iptali ve tescilli davası açılabilir.
Burada önemli olan husus, davanın kadastro işleminin gerçekleştiği tarihten başlayarak en geç on yıl içinde açılmış olmasıdır. Aksi halde, dava zamanaşımı nedeni ile reddedilir. Söz konusu dava açılırken gerekli belgeler ve o bölgenin eski durumunu bilen tanıkların bulunması önem arz etmektedir.
Kadastro işlemi ile verilen tapunun iptali ve tescilli davası genellikle uzun süren ve ispat gerektiren bir dava türüdür. Bu nedenle, mağduriyetlerin önlenmesi için deneyimli bir gayrimenkul avukatı ile anlaşılması, davanın sürecini ve neticesini olumlu etkileyecektir.
Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ve Gayrimenkul Avukatının İşlevi
Gayrimenkul hukukunda, değişik nedenlerden dolayı taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri yapılmaktadır. Bu nedenler arasında en yaygın olanı ise, kat karşılığı yapılacak inşaatlar için gerçekleştirilen sözleşmelerdir. Bu sözleşme, inşaatın başlamasından hak sahibine teslim edilmesine kadar geçen, uzun bir süreci kapsamaktadır.
Taşınmazın sahibi ile kat karşılığı inşaatı üstlenen kişinin hakları ile borçları, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde detaylı olarak belirtilmelidir.
Bu sözleşmelerin hazırlanması ve takibinde, gayrimenkul avukatının işlevi oldukça önemlidir. Sözleşme ile taşınmazın hak sahibi, kat karşılığında taşınmazının belirli bir bölümünü, inşaatı üstlenene satmayı kabul etmektedir.
Bu tür sözleşmelerde, genellikle tarafların sözleşmeye uymaması ya da sözleşmenin eksik hazırlanması nedeni ile sorunlar yaşanmaktadır. Bu konularda tecrübeli bir gayrimenkul avukatı ile sözleşmenin hazırlanması, ileride doğacak hak mağduriyetlerinin de önüne geçilmesini sağlayacaktır. Hak sahibi, gayrimenkul avukatı ile hazırlanan yasal sözleşme sayesinde, haklarını yasal yollardan daha kolay alabilecektir.
Şufa Davası
Ön alım hakkı davası olarak da bilinen şufa davası, bir taşınmazda hak sahibi tarafından taşınmazdaki payının satıldığı zaman, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan kişinin açabileceği bir dava türüdür.
Taşınmaz üzerinde hak sahibi olan kişinin, taşınmazı satın alan kişi ile eşit şartlarda taşınmazı satın alma hakkı bulunur. Hak sahibi bu durumda, tapu iptal ve tescil davası açmak sureti ile satışın iptalini sağlayabilir.
Taşınmaz üzerinde hak sahibi olunması paylı mülkiyetten olabildiği gibi taşınmazın sahibi ile yapılan sözleşmelerden de kaynaklanabilir. Şufa davasının, ön alım hakkını doğuran kaynağa göre açılması gerekir. Şufa davasının açılabilmesi için; taşınmazın paylı mülkiyet olması ve üçüncü bir kişiye bir payın satılmış olması gerekir. Bu davayı sadece, diğer paydaşlardan biri açabilir.
Miras Hukukundan Doğan Tapu İptal Davası
Taşınmaz davalarından biri de, miras hukukundan doğan tapu iptal davasıdır. Söz konusu dava, taşınmazın sahibinin ölümü ile mirasçıların hukuksuz yapılan mal paylaşımı nedeni ile açılabilir. Burada, mirasçılar arasında çıkan anlaşmazlıklardan söz edilebilir.
Mirasçılardan herhangi biri, muvazaalı satış ya da taşınmaz üzerindeki payına tecavüz edildiği iddiası ile ilgili bu davayı açabilir. Hukuksuzluk tespit eden hak sahibi bu durumda, tapu iptal ve tescil davası açmak sureti ile satışın iptalini sağlayabilir.