Katılma Alacağı Davası Nedir?
Evlilik, iki kişinin birlikte yaşamak ve bir hayat inşa etmek gayesiyle meydana getirdikleri hukuki ve medeni bir kurumdur. İnsanlık tarihi kadar eski bir kurum olan evlilik, bazı inanışlarda dini törenler vasıtası ile meydana gelmektedir.
Modern toplumlarda ise evliliğin meydana gelmesi hukuk kuralları çerçevesinde yapılacak hukuki işlemlerle gerçekleşir ve evlenen kişilerin medeni halleri ile hukuki statüleri değişikliğe uğrar. Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine karşı yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülükleri doğar ve bununla birlikte evliliğe taraf kişilerin bazı hukuki durumlarda evli olmayanlara göre tabi oldukları kurallar farklılık gösterir.
Bu anlatılanlarla birlikte evlilik ve aile, pek çok toplumda özel önem atfedilen en küçük toplumsal birimdir. Fakat günlük hayatta sıkça karşılaşıldığı üzere evlilik birlikleri bazı durumların meydana gelmesinin ardından sürdürülemez bir hal alabilmektedir.
Evliliğin doğal olarak sona erme hallerinde eşlerden birinin veya her ikisinin vefatı ile gaiplikleri gibi durumlardan söz edilebilecektir. Bunun yanında her iki eş de sağ ve birlikte iken doğan sorunlar, evliliğin sona erdirilmesi gerekliliğini doğurabilir. Evliliğin yasal olarak sona erdirilmesi işlemine boşanma adı verilir.
Boşanmanın ardından malların paylaşımı ise ayrı bir hukuki düzenlemeyi gerektiren geniş bir konu oluşturur. Türkiye’de yerleşik kültür uyarınca evlenen çiftlerin masraflı düğünler yapması, bu düğünler esnasında çifte takı takılması veya ziynet eşyası hediye edilmesi, evlilik hazırlığında ailelerin bazı yardımlarda bulunması oldukça yaygındır. Evlendikten sonra bir çiftin edindiği malların da doğal olarak var olacağı beklenir. Bu sorunların çözümü için hukukumuzda uygulanan genel yola katılma alacağı denir.
İçindekiler
Katılma Alacağı Nedir?
Boşanmaların ardından mal paylaşımının yapılacağı yöntem, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca genel kural olarak edinilmiş mallara katılma rejimi olarak benimsenmiştir. Evliliğin tarafları tarafından evlenmeden önce veya evlilik esnasında hukuken geçerli olan mal rejimleri arasında bir tercih yapılabilir.
Bu tercihin geçerli olması için bir mal rejimi sözleşmesi imzalanmalıdır. Evlilik sözleşmesi olarak da anılan bu sözleşmenin var olmadığı her durumda kural olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanarak boşanmada mal paylaşımı gerçekleştirilir.
Katılma alacağı davası nedir sorusu ise boşanma ile ilgilenen kişiler tarafından sıkça sorulmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 218 ve 219. maddeleri ‘’Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.’’ ifadeleri ile bu husustaki kavramların temel tanımını içerir. Buna göre eşlerden her biri, diğer eşin evlilik birliği içinde edinmiş olduğu ve yasada sayılan şartları taşıyan malları üzerinde yarı oranda hak sahibi olduğunu ileri sürebilecektir.
Bir eşin edinilmiş malları kanunda genel anlamıyla belirlenmiştir. İlgili madde uyarınca katılma alacağı olarak talep edilebilecek mallar arasında eşin çalışarak kazandığı edinimler, sosyal güvenlik veya yardım amaçlı kuruluşların ödemelerinden kaynaklanan gelirler, iş görmezlik tazminatları, kişisel mal getirileri ve edinilmiş mal yerine geçen diğer değerler belirlenmiştir.
Anlaşmalı boşanma sonra katılma alacağı davası açılması da mümkündür. Eşlerin boşanma işlemlerini kendi aralarında anlaştıkları bir protokol ve bu protokolde yer alan şartlar uyarınca gerçekleştirmesine anlaşmalı boşanma adı verilir. Mahkeme tarafından boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin bir hüküm bulunmaması, boşanmanın gerçekleştirilmesine engel teşkil etmeyeceğinden dikkate alınmaz. Anlaşmalı boşanan çiftlerin boşandıktan sonra katılma alacağı davası ikame etmeleri mümkündür.
Değer Artış Payı ve Katkı Payı Nedir?
Katkı payı, eski Medeni Kanun hükümleri uyarınca boşanmaların ardından uygulanan mal rejimine ilişkin bir hukuki tabir olarak var olmuştur. Temelde benzer bir kurumu ifade eden değer artışı ile katkı payının arasındaki temel fark, hesaplamalara esas alınacak değerin tespit ediliş biçiminden doğar.
Katkı payında dava tarihindeki rayiç bedele göre hüküm belirlenirken değer artışında, adından da anlaşılacağı üzere dava süresindeki artışlar da göz önüne alınarak karar tarihine en yakın rayiç bedel esas alınır. Değer artış payına ilişkin hukuki düzenleme 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 227. maddesindeki ‘’Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.‘’ şeklindeki hüküm ile gerçekleştirilmiştir.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?
Edinilmiş mallara katılma rejimi, 2002 yılında yeni Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte boşanmalarda uygulanan standart mal paylaşımı rejimidir. Bu rejimde evlilik birliği içerisinde edinilen mallar paylaşıma konu edilir.
Tarafların aksini kararlaştırmalarının ise önü kapatılmamıştır. Eşlerin kişisel malları ve evlilik öncesi edinimleri paylaşıma konu edilmez. Bu rejimin temel amacı ve mantığını evlilikteki birliktelik ruhunun mal edinimine de tezahür edeceği fikri oluşturur.
Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Boşanmada mal paylaşımına ilişkin uygulanacak genel rejim, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejimde evlilikten önce tarafların kendi başlarına edinmiş oldukları mallar paylaşıma dahil edilmez. Tarafların aralarında anlaşarak mal paylaşımını gerçekleştirmeleri veya mal paylaşımına ilişkin uygulanacak rejimi belirlemeleri mümkündür.
Edinilmiş mallara katılma rejiminde mahkeme tarafından evlilik içerisinde edinilen mallar tespit edilecek, tarafların bu husustaki beyan ve delilleri incelenecek, tanık anlatımları ile gerektiği takdirde bilirkişi ile keşif incelemeleri yaptırılacak, nihai olarak hangi malların evlilik içerisinde edinildiği tespit edilerek paylaşıma gidilecektir.
Bir eşe ait borçların evlilik içinde edinilen malları etkilemiş olması gibi durumlarda denkleştirme işlemi uygulanır. Ayrıca nelerin kişisel mal olarak kabul edilerek paylaşıma dahil edilmeyeceği hususunda da eşlerin özgür biçimde anlaşmaları mümkündür.
Sıkça sorulan katılma alacağı davası ne kadar sürer sorusunun cevabını ise doğrudan eşlerin boşanmaya karşı tavırları ve sürece katkıları belirlemektedir. Boşanma davasının sonuçlanmasının ardından mahkemelerin iş yoğunluğu da gözetilerek ortalama 1 yıl süre içerisinde davanın sona erdiğinin gözlemlendiği belirtilebilir.
Katılma Alacağı Davasında İspat
Katılma alacağı davasında ispat, belirli kurallara bağlanmıştır. Kanunun getirdiği genel kural, evlilik birliği içerisinde edinilen her malın aksi ispatlanmadıkça katılma alacağına konu edilebileceği yönündedir. Bir eş, davaya konu edilen malın kendi kişisel malı olduğunu veya evlilikten önce edinildiğini somut delillerle ispatlamak durumundadır.
Bir iddiayı öne süren, iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Edinilmiş mallarda ise itiraz bulunmadığı hallerde ispat yükümlülüğü bulunmamaktadır. İspat yükümlülüğü her türlü yazılı delil, mesajlaşma, dekont, fatura, makbuz, tapu ile ve tanık anlatımları ile karşılanabilir.
Katılma Alacağı Davası Boşanma Davasıyla Birlikte Açılabilir Mi?
Katılma alacağı davası ile boşanma davasının aynı anda birlikte açılmaları mümkündür. Fakat takdir edilecektir ki katılma alacağına ilişkin paylaşımın yapılmasında boşanmanın kesinleşmesi ve boşanmaya ilişkin hükümlerin belirlenmesi zorunludur. Bu sebeple aynı anda boşanma ve katılma alacağı davalarının ikame edilmesi halinde katılma alacağına ilişkin görülecek dava, boşanma davası bekletici mesele edilmek suretiyle durdurulur.
Boşanma davasının sonuçlanmasının ardından katılma alacağı davası, bekletici meselenin çözülmesi ile devam eder. Boşanma süreci taraflar açısından hem maddi hem de manevi anlamda yıpratıcı bir süreçtir. Bu süreçte hak kayıplarına uğramamak ve hali hazırda bulunan mağduriyetlerin ötesinde hukuki bir mağduriyetle uğraşmamak adına sürecin uzman avukatlar ile birlikte yürütülmesi oldukça önemlidir. Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, boşanma hukuku alanında tecrübeleri ile hizmetini sürdürmektedir.