Genel

Çocuğun Üstün Yararı Nedir?

Modern toplumlarda hukuk sistemleri, toplumu oluşturan ve istismara açık olan, başka bireylere bağımlı kesimlerin korunması adına bazı yasal ilkeler çerçevesinde düzenlemelere gitmiştir. Takdir edilecektir ki bireylerin yaşantıları içerisinde ailelerine veya sosyal devlet ilkesi uyarınca idarenin sağlayacağı imkanlara ihtiyaçları doğabilecektir.

Bireyler, doğumdan reşitliğin kazanılmasına kadar genel kural olarak kendilerini dünyaya getiren ebeveynlerinin himayesi ve sorumluluğu altındadır. Fakat boşanma, ayrılık, geçimsizlik, ölüm gibi durumların meydana gelmesi halinde; korunması ve istismardan uzak şekilde yetiştirilmesi temel ilke olarak belirlenmiş çocukların durumuna ilişkin hukuki düzenlemeler yapılması mecburi görülmüştür.

Çocuğun Üstün Yararı İlkesi Nedir?

Çocuğun üstün yararı, çocuğun sağlığı ve iyi koşullarda yetiştirilmesini diğer her şeyden öne koyan bir prensiptir. Hukuk düzeninde temel ilkelerden biri haline gelmiş olan bu kavram; zamandan, mekandan, kişilerden ve soyut olgulardan bağımsız olarak ele alınır. İlgili kavramın soyut bir kavram olduğu ise inkar edilemez.

Çocuğun üstün yararı yasalar ve mahkemeler aracılığı ile korunmaya çalışılırken temel kıstasın ne olacağı, her somut olayın gereğinin farklı olması nedeni ile belirlenemez. Fakat bu noktada çocuğun sağlığı, psikolojisi, yetiştirilme biçimi, aile yaşantısı, eğitime katılımı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi, şiddete uğramaması gibi etkenler genel olarak incelenmektedir. 

Çocuğun üstün yararı ilkesi, milletlerarası bir anlaşma olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde yer alan “Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar. Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların, hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler.” şeklindeki temel düzenleme esas alınarak incelenmelidir.

Çocuğun Üstün Yararı İlkesi Nedir?

Çocuğun Üstün Yararı İlkesinin Hukuki Çerçevesi

Çocuğun üstün yararı ilkesi, hukuki olarak BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ile temel bulan ve Türkiye’de yürürlükte olan pek çok yasal düzenleme ile uygulama alanı bulan bir prensiptir. Hukuki çerçevede çocuğun üstün yararı, mahkemelerin boşanma, velayet, vesayet ve benzer aile hukuku uyuşmazlıklarında ve suça sürüklenen çocukların ceza yargılamaları esnasında gerçekleştirilecek uygulama ve güvenlik tedbirlerinde vuku bulmuş bir ilkedir.

Sorunlu aile yaşantısı olan veya bir aile yaşantısına hiç sahip olamayan çocukların güvenli, sağlıklı ve topluma faydalı şekilde yetiştirilmeleri hukuki uyuşmazlıklarda uygulanan kuralların temelini oluşturur. Ceza yargılamalarında ise yaşantısı gereği suça sürüklenen çocukların yeniden toplumsal yaşama kazandırılmaları ve suçtan uzak, onurlu ve uyumlu yaşantılar sürmelerini sağlayıcı tedbirlerin ve yumuşatılmış cezaların uygulanması esas amaç olarak güdülmüştür.

Mahkemelerin yapacakları işlemlerde çocuğun üstün yararına ilişkin değerlendirmeleri, mümkün olduğunca soyut yargılardan arındırılmış ve çocuğun somutlaştırılmış yararının güdüldüğünü gerekçeli olarak açıklayabilir olmalıdır. 

Çocuğun Üstün Yararı Nasıl Tespit Edilir?

Çocuğun üstün yararı tespit edilirken yapılacak eylemler, Yargıtay’ın istikrarlı emsal nitelikteki kararları ile standart bir uygulama çerçevesine oturmuştur. Bu hususta Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu 2016/8726 E. ve 16.01.2018 tarihli kararda “Çocuğun üstün yararını belirlerken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur.” şeklinde ifadelere yer verilmiş ve bu ifadeler, standart bir uygulama haline gelmiştir. Çocuğun üstün yararı tespit edilirken ayrıca bu alanda uzman kişilerin desteğinden de faydalanılır. Çocuk psikolojisi alanında uzman doktorlar, eğitim bilimciler ve memurların sürece katkı sağlamaları mahkemeler tarafından temin edilir. 

SİR Raporu Nedir?

Sosyal inceleme raporu ya da uygulamadaki kısa kullanımı ile SİR raporu, mahkeme tarafından görevlendirilen pedagog bilirkişinin somut olaya ilişkin görüşlerini açıkladığı ve kendisine verilen görev uyarınca ulaştığı araştırma sonuçlarını ortaya koyduğu bir rapordur. SİR raporu mahkemeye velayet hakkında görüş bildirir fakat mahkemeyi doğrudan bağlamaz.

Hükme esas alınacak bir SİR raporunun usule, yasalara uygun şekilde hazırlanmış olması ve bununla birlikte somut olaya uyumlu, gerekçeli bir şekilde kanaat bildirmesi gerekir. Anılan bu rapor, velayetin çekişmeli olduğu boşanma davalarında hayati öneme sahiptir. Sosyal inceleme raporu vasıtası ile mahkeme, kendi uzmanlık alanına girmeyen bilimsel veriler ışığında yapılan değerlendirmeler ve somut olaya dair yapılan araştırmalara ilişkin önemli bilgilere erişim sağlar.

Sosyal incelemeye ilişkin rapor alınması, aile mahkemesinin takdirinde olup tarafların talebi halinde mahkemenin rapor alınmasına yönelik karar vermesi mümkün olduğu gibi uyuşmazlık konusunun mecbur kıldığı hallerde mahkeme tarafından kendiliğinden bu yönde bir raporun tanzim ettirilmesi kararına ulaşılabilir. SİR raporu için ödenecek ücret, mahkeme tarafından ilgili ara karar evrakı ile belirlenir ve taraflara bildirilir. 

Sosyal İnceleme Raporu (SİR) Nasıl Düzenlenir?

SİR raporu düzenlenmesi için öncelikle aile mahkemesi tarafından ilgili raporun düzenlenmesine yönelik bir karar tesis edilmesi gerekir. Karar ile birlikte dosya, bu alandaki bilirkişiye teslim edilir.

Çocuğun üstün yararı ilkesi uyarınca düzenlenen ve düzenlenmesine karar verilen bu rapor ile velayeti hakkında çekişme olan çocuğun hangi koşullar altında yaşamasının kendisi açısından daha faydalı olacağı, çocuğun sağlıklı bir ortamda büyüyüp büyüyemeyeceği, ebeveynlerin çocuğa bakabilecek maddi ve manevi gücünün olup olmadığı gibi hususlar incelenir.

SİR raporu bilimsel yaklaşım ile somut olayın birleştirilmesini amaçlar. Rapor ile birlikte mahkemeye olay ile ilgili kanaatler bildirilir fakat hukuki bir değerlendirme yapmaktan kaçınılır. Sosyal inceleme raporuna itiraz edilmesi de mümkündür. Raporun usulsüz ve yasalara aykırı şekilde hazırlandığı veya olaya ilişkin yapılan değerlendirmelerin gerçeğe aykırı olduğunu düşünen taraf ya da taraflar, dosyaya sunulan SİR raporuna süresi içerisinde itirazlarını sunarak yeniden rapor alınmasını talep etme hakkına sahiptir. 

Sosyal İnceleme Raporu (SİR) Nasıl Düzenlenir?

Sosyal İnceleme Uzmanları Kimdir, Görevleri Nelerdir?

Sosyal inceleme uzmanları, pedagoji ya da diğer adıyla çocuk bilimi alanında uzman kişilerdir. Bu uzmanlar, pedagog, eğitmen, psikolog ya da sosyal hizmet görevlisi olarak hizmet verir.

Sosyal inceleme uzmanlarının görevi, anne ve babanın kim olduğundan bağımsız olarak çocuğun üstün yararı ilkesi uyarınca onun maddi, manevi ve sosyal anlamda en doğru şekilde nasıl yetiştirilebileceğinin tespitini bilimsel yaklaşımlar üzerinden yapmaktır. Uzmanlar, tarafsız bir şekilde görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür. 

Boşanma Davasında Çocuğun Üstün Yararı

Boşanma davaları, çocuğun velayetinin ebeveynlerden birine verilecek olması halinde tüm taraflar için oldukça önemli ve büyük bir sonuç doğurur. Bu sebeple ilgili davalarda çocuğun üstün yararı gözetilerek velayet hakkında karar verilir.

Velayetin kime verileceği konusunda çekişmenin bulunduğu hallerde, SİR raporu alınarak bilgi kazanılır. İlgili davalarda velayet konusunda talebi olan ebeveyn tarafların, mutlak suretle tecrübeli hukukçular ile çalışmaları tavsiye edilir. Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, aile hukuku alanında uzman kadrosu ile başarılı bir şekilde müvekkillerine hizmet vermeyi sürdürmektedir. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu