Zincirleme Suç Nedir?
Suçlar kapsamında zincirleme suç nedir? Merak ediliyor. Müteselsil suç şeklinde de ifade edilen zincirleme suç, TCK’nın 43/1. Maddesinde belirtildiği şeklinde düzenlenmiştir. Bu suçu geniş kapsamlarda açıklayacağız. Peki, zincirleme suç nedir, ne anlama gelir?
Zincirleme suç, diğer bir ifadeyle müteselsil suç, aynı kişiye ya da topluma karşı farklı zamanlarda sergilenmiş birçok hareketle bir suç işleme kararının icra edilmesi veyahut aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiil ile işlenmesi durumudur (TCK m.43).
Suçun zincirleme olarak işlenmesi halinde, faile tek ceza veriliyor. Fakat hükmedilen cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar artığı biliniyor.
Ceza hukukunda zincirleme suç (müteselsil suç) hükümleri uygulanma esnasında iki şekilde olur:
- Bir kişiye karşı farklı zamanlarda aynı suçun işlenmesi hali (TCK m.43/1): Örneğin, belirli bir plan yapılarak aynı kişinin işyerinden 5 farklı zamanda çeşitli malları çalmış olan faile hırsızlık suçu sebebiyle tek ceza verilir, fakat hükmedilen ceza belli bir oranda arttırılır. Somut olaylarda faile tek hırsızlık suçundan ötürü 5 yıl hapis cezası verilmesi halinde, zincirleme suç hükümleri gereği bu ceza ½ oranında arttırılarak 7,5 sene olarak belirlenir.
- Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi hali (TCK m.43/2): Örneğin, bir kişi 10 kişilik bir gruba “hepiniz şerefsizsiniz” dediğinde, fail tek hakaret suçu sebebiyle ceza alır ve cezası dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılmış olur.
Zincirleme suç uygulaması esnasında aynı suç; 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde “bir suçun temel şekli ile daha ağır ya da daha az cezayı gerekli kılan nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır” şeklinde ifade etmek suretiyle açıklığa kavuşturulur.
Öğretide de “aynı suçtan anlaşılması gerektiği, aynı suç tipi olması”, kanunda düzenlenmiş suçların ismi aynıysa aynı suçtan bahsedileceği, suçun ismi farklı olduğunda ise artık aynı suçtan bahsedilemeyeceği kabul edilir. Zincirleme suç meydana getiren eylemlerden bir kısmı tamamlanmışsa, bir kısmı teşebbüs olarak kalsa bile, gerçekleştirilen suçların isimleri değişmediği müddetçe, aynı suç sayılır (Yargıtay CGK – Karar: 2013/391).
5237 sayılı TCK, kuralda failin yapmış olduğu fiil kadar suç ortaya çıktığını, işlenen suç sayısı kadar da ceza verileceğini kabul eder. Fakat ceza hukukunda zincirleme suç uygulamaları bu kuralın istisnalarındandır. Zincirleme suç hükümleri gerçekleştirildiğinde failin fiilleri adeta toplanır ve bütün fiiller tek suç haline getirilir. Ceza hukukunda bu duruma ise “suçların içtimaı” (suçların toplanması) denilir.
İçindekiler
Zincirleme Suç (Müteselsil Suç) Hükümlerinin Uygulanma Şartları
Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmakta olduğu hallerde aslında işlenen birden fazla suç olmasından ötürü, fail bu suçların her birisinden ayrı ayrı cezalandırılmaz, bu sebeple bir suçtan verilmiş olan ceza belli bir miktarda arttırılır.
5237 sayılı TCK md. 43/1’de bulunan “bir kişiye karşı farklı zamanlarda aynı suçun işlenmesi hali” olarak zincirleme suç (müteselsil suç) hükümlerinin uygulanması için aşağıdaki şartların bir arada bulunması çok önemlidir:
- Zincirleme (müteselsil) suç hükümlerinin uygulanması için ilk şart; aynı suçun değişik zamanlarda birçok kere işlenmiş olmasıdır. Failin işlemiş olduğu her bir suçun niteliği farklıysa, zincirleme suç hükümlerini uygulamak mümkün değildir.
- Zincirleme (müteselsil) suç hükümlerinin uygulanması için ikinci şart; işlenmiş olan suçların mağdurunun aynı kişi olmasıdır. Mağdurların farklı olması durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması söz konusu değildir.
- Zincirleme (müteselsil) suç hükümlerinin uygulanması için üçüncü şart; işlenmekte olan bu suçların “aynı suç işleme kararı” altında işlenmiş olmasıdır. Failin aynı suçu işleme kararının icra edilip edilmediğini anlamak için suçun işlenmiş olduğu zaman, yer ve failin kastı değerlendirilerek sonuca varılır.
Fiiller arasındaki hukuki ve fiili kesinti oluşmuşsa, her bir fiil ayrı bir suç şeklinde kabul edilerek zincirleme suç hükümleri uygulanmaması gerekir. Örneğin, hırsızlık suçu işlemiş olan fail hakkında 01.06.2017 tarihinde iddianame düzenlenmişse, fail ise 02.06.2017 tarihinde aynı mağdura karşı aynı yerde başka bir hırsızlık suçuna daha karışmışsa; bu durumda, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması beklenemez. Çünkü iddianame hukuki bir kesinti meydana getirmiş olacaktır. İddianamenin düzenlenmesinden sonraki meydana gelen suç fiilleri, ayrı bir suçu oluşturur.
Hukuki Kesinti Nedenleri
Hukuki ya da fiili kesinti durumunda, failin kesinti nedeninden sonraki fiilleri ayrı bir suçu oluşturuyor.
Hukuki kesinti nedenlerini şu şekilde ifade edebiliriz:
- İddianamenin düzenlenmesi hali,
- Mahkûmiyet kararı,
- Şikâyetten vazgeçme üzerine verilmiş olan düşme kararı,
- Af kanunu çıkma durumu.
Fiili kesinti nedenleri ise şu şekildedir:
- Failin eylemine ara verme durumu,
- Failin yakalanması,
- Failin hakkında tutuklanma kararı verilmiş olması,
- Failin askere gitme durumu,
- Uzun süre hastanede yatmak gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde ortaya çıkar.
Hukuki kesinti ve fiili kesinti nedenlerini bu şekilde sıralayabiliriz. Bu nedenler doğrultusunda kesintiler oluşacaktır.
Zincirleme Suç Hükümleri Hangi Suçlarda Uygulanmaz?
Zincirleme suçun uygulanabilmesi için bütün şartlar gerçekleşmiş olsa bile, bazı suçlarda özel kanuni düzenleme sebebiyle zincirleme suç hükümleri uygulanamıyor, fail işlediği her suç için ayrı ayrı ceza almak zorundadır.
TCK md.43/3’e göre aşağıdaki suçlarda zincirleme suç hükümleri uygulanması mümkün değildir:
- Kasten birini öldürme suçu,
- Kasten birini yaralama suçu,
- İşkence suçu,
- Yağma suçu.
Bu suçlarda zincirleme suç kanunları uygulanmaz. Bu suçlar oldukça mühim suçlardır. O kapsamda değerlendirilmeye alınırlar.
Özel ya da Resmi Evrakta Sahtecilik Suçunda Zincirleme Suç
- Özel evrakta (belgede) sahtecilik, yazılı, okunması mümkün ve hukuki bir değeri olan özel bir belgenin sahte şekilde düzenlenmesi, değiştirilmesi ya da kullanılması fiillerini kapsar. Örneğin, tarafların arasında düzenlenmiş olan kira sözleşmesinin kiracı aracılığıyla tahrif edilerek aylık kira bedeli miktarının değiştirilmesi durumu, özel belgede sahtecilik suçunu meydana getirir.
- Resmi evrakta (belgede) sahtecilik suçu, resmi belgenin sahte şekilde üretilmesi ya da mevcut resmi belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak nitelikte değiştirilmesi veyahut sahte resmi belgenin kullanılması ile ortaya çıkar. Örneğin, sahte nüfus cüzdanı kullanmak resmi belgede sahtecilik suçuna olanak verir.
Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu ile Özel Evrakta Sahtecilik Suçu Birlikte İşlendiğinde Ne Olur?
Belgede sahtecilik suçlarında korunmakta olan hukuki yararın kamu güveninin olması, her iki suçun geniş kapsamda mağdurunun toplum içinden bütün bireyler olması, unsurlarının tam anlamıyla benzer şekilde düzenlenmesi de göz önüne alındığında, resmi belgede sahtecilik ile özel belgede sahtecilik suçları “aynı suç” şeklinde kabul edilir. Aynı mağdura karşı tek suç işlenmesi kararı ile hem özel belgede sahtecilik hem de resmi belgede sahtecilik suçu gerçekleştiğinde, faile tek suç sebebiyle ceza verilmesi gerekir.
Aynı mağdura karşı resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçları aynı zamanda işlenirse şu şekilde yargılama yapılarak hüküm kurulması gerekir:
- Sahte resmi belgenin iğfal kabiliyetinin olup olmadığı yönünden inceleme gerçekleştirilmeli, resmi belgelerin gerçek oldukları ya da aldatıcılık özelliklerini barındırdıklarının anlaşılması durumunda, özel belgeleri de kapsayacak şekilde resmi sahtecilik suçundan hüküm kurularak, zincirleme suç hükümlerine göre artırım yoluna gidilmesi gerekir.
- Resmi evrakların asıllarına ulaşamamak veya iğfal kabiliyetlerinin olmamasının anlaşılması durumunda ise, sanıklara sadece özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılma yapılması gerekir. Bu kapsamda özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmasındaki amaç ve saik, suç hususunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınıp temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayininin oluşmasıdır.
Sahte Fatura Düzenlenmesi ve Kullanma Suçunda Zincirleme Suç
Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçu, haksız kazanç sağlanması ya da az vergi ödenmesi veya hiç vergi ödemesini gerçekleştirmemek suretiyle vergi kaçırılması için işlenen bir suçtur.
Vergi suçlarında (Vergi kaçakçılığı suçu, sahte belge düzenlenmesi, sahte fatura kullanılması vb.), vergilendirme bakımından da geçerli olan dönemsellik ilkesi dikkate alınıp suçun zincirleme suç olup olmadığı kontrol edilir.
Aynı takvim yılına ait sahte fatura kullanma eylemlerini tek bir suç meydana getirir, sahte faturaların birden fazla olması durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Parada Sahtecilik Suçunda “Zincirleme Suç”
Parada sahtecilik suçu, Türkiye’de ya da yabancı bir ülkede kendi kanunlarına uygun olarak tedavülde bulunmakta olan bir paranın, sahte bir şekilde üretilmesi (basılma), sahte olduğu bilindiği halde ülkeye sokulması, nakledilmesi, muhafaza edilmesi veyahut tedavüle sokulma amacıyla işlenen seçimlik hareketli bir suçu ifade eder.
Aynı anda üretilmiş olan, nakledilen, ülkeye sokulmuş paraların hepsini tek bir suç oluşturur. Suç teşkil etmekte olan hareketler doğal anlamda birden fazla olsa bile, hukuki anlamda tek bir hareket şeklinde kabul edilir.
Hırsızlık Suçunda Zincirleme Suç
Sanık hakkında hırsızlık suçundan uygulama yapılması esnasında; hırsızlık suçlarında zincirleme suç hükümlerini uygulayabilmek için, aynı suçun aynı mağdura karşı müteaddit defa işlenmesi gerekir.
Suçun mağduru farklı kişiler olursa, zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Bu sebeple sanık çaldığı cep telefonları ve eşyaların birçok kişiye ait olduğundan haberdar ya da haberdar olacak durumdaysa, mağdur adedince suçun meydana geleceği, fakat bunu bilebilecek konumda değilse sanığın eylemi tek suç şeklinde kabul edilir.
Dava konusu olayda sanığın çaldığı eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilemeyecek durumda olmadığını anlaması halinde “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince de sanık hakkında tek suçtan hüküm verilmesi gerekiyorken hatalı nitelendirme ile zincirleme suç şeklinde kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı durumdadır. Ceza hukukunda zincirleme suç, uygulamada en çok hata yapılmakta olunan konuları içerdiğinden bir ceza avukatı aracılığıyla suç vasfının ve işleniş biçiminin dikkatlice değerlendirilmeye alınması gerekir.