İşten Çıkarılan İşçinin Hakları Nelerdir?
20.yüzyılın başından itibaren insanlık, sanayileşmenin ve küreselleşmenin etkisi ile birlikte yeni çalışma alanları ve ortamları ile tanışmıştır. İşverenler, işlerinin tamamlanması için belirli niteliklere sahip veya niteliksiz iş gücüne ihtiyaç duymaktadırlar.
Bu noktada işveren ile işçilerin arasındaki ilişkileri düzenleyen ve sosyo ekonomik anlamda işverenden güçsüz olduğu kabul edilen işçilerin haklarını koruyan hukuki uygulamalar ve kanunlar gelişmiştir. Türk Hukuku’nda işçi ile işveren arasındaki ilişkinin düzenlendiği temel kanun, 4857 sayılı İş Kanunu’dur.
İşten çıkarılan işçi hakları da diğer tüm işçi ve işveren haklarında olduğu gibi bu kanunda düzenlenmiştir. İş Kanunu kapsamına bazı iş kollarında çalışan kimseler girmemektedir. Deniz ve hava yoluyla taşıma işleri yapanlar, aile ekonomisi olarak da bilinen; 3. derece kan hısımlarına kadar olan kimselerle yapılan ve dışarıdan kimsenin katılmadığı dokuma gibi işlerde çalışanlar, 50 ve 50’nin altında işçi çalıştıran tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanlar, ev hizmetleri diye tanımlanan gündelik ev işlerinde yardımcı olarak çalışanlar, sporcular, çıraklar, Esnaf ve Sanatkarlar kanununa göre esnaf işletmesi kabul edilen ve 3 kişiden az kişinin çalıştığı yerlerde çalışanlar, rehabilite edilen kimseler İş Kanunu kapsamında yapılan düzenlemelerden faydalanamazlar.
İşçi ile işveren arasında; işin mahiyetini, iş karşılığı ödenecek ücreti, çalışma saatlerini ve benzeri hususları düzenleyen yazılı veya sözlü anlaşmaya iş sözleşmesi denir. Böylesi bir sözleşme ile yukarıdaki iş kolları hariç olmak üzere çalışan kimseler, İş Kanunu’nda ve sair mevzuatta düzenlenmiş her türlü işçi hakkından yararlanabilmektedir.
İşçi sıfatıyla çalışan kimseler, yukarıda da anlatıldığı gibi işverenin ondan güçlü olduğunun kabulü ile hukuken korunmuştur. İşçi, hayatını geçindirmek ve insani ihtiyaçlarını gidermek için işveren tarafından sağlanan işte çalışmaya mecburdur. Bu durum, işverenlerin keyfi uygulamalarla işçileri sömürmemesi ve işçilerin mağdur edilmemesi amacıyla işçi lehine hükümler koyulmasına esas olmuştur.
İşten çıkarılan işçinin hakları, sömürüye engel olmak ve işçinin kanunla belirlenen bir kusuru olmaksızın işten çıkartılmasının zorlaştırılmasını amaçlayan düzenlemelerdir. İşçinin iş sözleşmesi devam ederken temel hakları ücret hakkı, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması hakkı, kişisel verilerinin korunması hakkı, insancıl çalışma hakkı, ara dinlenme hakkı, tatil hakkı, yıllık izin hakkı, fazla mesai hakkı, eşit davranılma hakkı gibi haklardır. İşçi, her yıl ilgili kurumca belirlenen asgari ücretin altında bir ücretle çalıştırılamaz, işçinin kanunla belirlenen işçilik haklarına tecavüz edilemez.
İşten çıkarılan personel hakları konusunda öncelikle incelenmesi gereken, işverenin hangi koşullarda çalışanı haklı olarak işten çıkartabileceği hususudur. İşveren, yalnızca İş Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenen durumların varlığı halinde işçinin sözleşmesini derhal feshedebilecektir.
Bu durumlar, dört ana başlık altında düzenlenmiştir. Sağlık sebepleri (işçinin kendinden doğan kusurlu sebepler ile işe ardı ardına 3 gün veya bir ayda 5 gün devam edememesi, işçinin hastalığının tedavi edilemeyecek nitelikte olduğunun anlaşılması), ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller, zorlayıcı sebepler ve işçinin gözaltı veya tutukluluğu hali kanunda detaylıca açıklandığı üzere işverene haklı fesih hakkı tanımaktadır.
Fakat uygulamada çoğunlukla görülen işçinin mağduriyet yaşadığıdır. İşten çıkarılan personelin hakları, işveren tarafından çoğunlukla gözetilmemekte ve konu İş Mahkemeleri’ne taşınmaktadır.
İşverenlerin haksız fesihlerini haklı göstermeye çalışmaları da bu uyuşmazlıkların konusunu zaman zaman oluşturmaktadır.
Çıkarılan işçinin hakları ise daha geniş düzenlemelere tabi tutulmuştur. İşten çıkarılan işçinin ücret alacakları, tazminat hakkı, işe iade hakkı gibi kullanabileceği ve talep edebileceği pek çok hukuki hakkı bulunmaktadır. Eğer haklı bir neden olmaksızın işten çıkarıldıysanız aşağıdaki maddelerde sayılan haklarınızı kullanabilirsiniz.
- Kıdem tazminatı hakkı: İş sözleşmeniz, İş Kanunu’nda işverene tanınan haklı fesih sebepleri olmaksızın feshedilmiş ise kıdem tazminatına hak kazanırsınız. Bu hakkınızı dava yoluyla da tahsil edebilirsiniz. Kıdem tazminatı alabilmek için ilgili işyerinde en az 1 yıl süre ile çalışıyor olmanız gerekir. Kıdem tazminatı hesabı, son aldığınız aylık brüt ücret üzerinden kaç yıl çalıştığınıza göre hesaplanır. Her yıl için bir aylık kıdem tazminatına hak kazanırsınız.
- İhbar tazminatı hakkı: İş Kanunu ile işçiye tanınması gereken haklardan biri olarak, ihbar tazminat hakkı düzenlenmiştir. Buna göre işçi veya işveren, iş sözleşmesinin feshinden önce belirli ihbar sürelerine uymak durumundadır. Bu ihbar sürelerine uyulmaksızın derhal sözleşmenin feshi halinde ihbar tazminatına da hak kazanırsınız.İş sözleşmesinin feshi durumunda uyulması gereken ihbar süreleri; 6 aydan az süreli çalışanlar için 2 hafta, 6 ay ile 18 ay arasında çalışanlar için 4 hafta, 18 aydan 36 aya kadar çalışanlar için 6 hafta ve 36 aydan fazla çalışanlar için 8 haftadır. İhbar tazminatı, işçinin günlük brüt ücretinin kıdem tazminatına hak kazandığı aralıktaki gün sayısıyla çarpılması sonucunda hesaplanır.
- Fazla mesai alacağı hakkı: İş sözleşmesi devam ederken işçi, fazla mesai yaparak fazla mesai alacağına hak kazanmış olabilir. Sözleşmenin devam ettiği durumlarda çoğunlukla işçiler, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesiyle çiğnenen haklarını arama yoluna gitmemektedirler.Fakat çıkarılan işçinin hakları, fazla mesai hakkını da kapsar. İşten çıkartıldıysanız diğer tüm tazminatlarınızla birlikte fazla mesaiye kaldığınız sürelerdeki hak edişlerinizi de işverenden talep edebilirsiniz. Fazla mesainin temel tanımı, haftalık kanuni çalışma saat sınırı olan 45 saati aşan çalışma saatleridir. Bu saatler için işçinin, normal sınırdaki saatlik ücretinin 1,5 katını fazla mesai ücreti adı altında alma hakkı bulunmaktadır. İhbar ve kıdem tazminatlarının aksine, işçi işten kendi kusuruyla çıkartılmış olsa dahi fazla mesai hakkını talep edebilir.
- Yıllık ücretli izin alacağı: İş Kanunu ile işçilere her yıl yıllık izin kullanma hakkı tanınmıştır. Bu hak, iş sözleşmesi devam ederken paraya çevrilemez. Fakat iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle feshi halinde işten çıkartılan işçi, yıllık ücretli izin hakkını kullanmadığından bahisle bu alacağını işverenden talep edebilir.Bir işyerinde 1-5 yıl arası çalışan bir işçinin yıllık izni 14 günden; 5-15 yıl arası çalışan bir işçinin yıllık izni 20 günden; 15 yıldan uzun süreli çalışan bir işçinin yıllık izni 26 günden az olamaz. İşçinin günlük brüt kazancının kullandırılmayan yıllık ücretli izin günü sayısı ile çarpılması sonucu işçinin alacağı bulunur.
- Maaş alacağı: İşten çıkarılan işçi, alamadığı maaşlarını da işten çıkartılmış olsa dahi talep edebilmektedir.
İşçi alacağı davası yetkili mahkeme işveren gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemeleridir. Görevli mahkeme ise iş mahkemeleri, eğer ilgili yerleşim yerinde iş mahkemesi yok ise asliye hukuk mahkemeleridir.
İşçinin alacaklarını talep etmenin yanında işe iade davası açma hakkı da bulunmaktadır. Geçersiz bir şekilde, geçersiz bir sebeple işten çıkarılan işçinin iş güvencesi hakkından faydalanarak ilgili işe iadesini talep ettiği davalara işe iade davası denmektedir.
Bu davanın açılabilmesi için işverenin işyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması, işçinin en az 6 aydır ilgili işyerinde çalışıyor olması, feshin geçersiz olması, belirsiz süreli bir iş sözleşmesinin bulunması, işçinin işveren vekili sıfatına haiz olarak çalışmamış olması gereklidir.
İşten çıkarılan işçinin hakları konusunda her türlü soru ve sorunlarınız hakkında danışmanlık hizmeti almak veya dava sürecinizi uzman avukatlara emanet etmek isterseniz, İş Hukuku alanında uzman Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi’ne ulaşabilirsiniz.