Araç Değer Kaybı Zaman Aşımı Nedir?
Şahsi araçlar, ulaşımı kolay ve hızlı hâle getirdiği için günlük hayatta sıklıkla kullanılır. Her gün yüzbinlerce aracın yollara koyulmasının kaçınılmaz bir sonucu olarak trafik kazaları meydana gelebilir. Maddi hasara sebebiyet veren trafik kazalarının ardından bazı tazminat kalemlerinin hukuki yollarla kazaya karışan karşı taraftan veya sigorta şirketinden istenmesi gündeme gelir.
Bu noktada maddi hasar, değer kaybı, araçtan yoksunluk ve ticari amaçla kullanılan araçlar için gelir kaybı gibi tazminatlar ortaya çıkar. Tazminat talepleri, hukuki yolları doğru şekilde takip edilmesi ile zamanında ileri sürülmelidir. Zaman aşımının gerçekleşmesinin ardından tazminat borçlusu, borcun ifasından kaçınma hakkına sahip olur. Değer kaybı davası zaman aşımı gözden kaçırılarak aşılır ise kazadan zarar gören kimseler nezdinde büyük mağduriyetler meydana getirebilir.
Değer Kaybı Zaman Aşımı Nedir?
Zaman aşımı, kanunda belirtilen hakların yine kanunda belirtilen süreler içerisinde kullanılmaması hâline verilen isimdir. Bir hakkın zaman aşımına uğraması ile birlikte borçlu, borcunu ödemekten kaçınabilme hakkına sahip olur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ile trafik kazalarının ardından tazminat haklarının nasıl talep edilebileceğinin yolu çizilmiş ve bazı haklar için belirli süreler zorunlu tutulmuştur. Değer kaybı zaman aşımı süresi de bu bağlamda yapılmış düzenlemelerden birisidir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesi ‘’Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur…’’ hükmünü içermektedir. Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan 85. madde hükmünde ise ‘’…motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa… motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar…’’ denilmiştir. Bu kanun maddelerine göre gerçekleşen trafik kazalarından doğan zararlarda sigorta şirketi ile birlikte aracı işleten (süren) ve aracın sahibi birlikte sorumlu olacaktır.
Trafik kazasına karışan araçların sigortası mevcutsa ilk olarak sigorta şirketleri ile araç sahipleri arasında müzakere süreci başlar. Aracın tamir ettirilmesi, değer kaybı ile ilişkili değildir. Şirketler aralarında değer kaybına ilişkin anlaşmaya varamazlar ise dava açılması gündeme gelir.
Bu halde araç değer kaybı tazminatı, yetki ve görev kurallarına dikkat edilerek davanın doğru mahkemede açılması ile talep edilir. Bu dava türünde birden çok yetkili mahkeme belirlenmiştir. Kazaya karışan tarafların yerleşim yeri mahkemeleri davaya bakmakta yetki sahibi olduğu gibi sigorta şirketinin yerleşim yeri veya trafik kazasının meydana geldiği yerde de dava açılabilir. Zaman aşımı değer kaybı davası açılırken dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir.
Davanın, tazminat borçlusu kişilerin bilgileri öğrenildikten sonra 2 yıl ve her halde kaza tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde açılması gerekir. Dava açılırken değer kaybına ilişkin ekspertiz raporu alınması, mahkemelerin yapacağı işlemler açısından oldukça önemlidir.
Değer kaybı ne zaman alınır sorusunun yanıtı ise açıklanan bu sürecin sonucuna göre değişiklik gösterebilir. Sigorta şirketleri arasında değer kaybına ilişkin bir mutabakata varılması hâlinde anlaşılan bedel, tarafınıza dava açmanıza gerek kalmadan ödenir. Değer kaybına ilişkin bir bedelin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde ise davanın sonuçlanması ile birlikte ilgili bedelin tazmin edilebilir.
Araç Değer Kaybı Zaman Aşımı Kaç Yıl?
Trafik kazasının ardından öne sürülebilecek değer kaybı tazminatı iddiasının, kanunda belirlenen zaman aşımı sürelerinin içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde tazminat ödeyecek olan tarafın ödemekten kaçınma hakkı doğacağı için ve borcun tazmini, yalnızca karşı tarafın ödemeye karar vermesi hâlinde mümkün olacaktır.
Zaman aşımı araç değer kaybı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesindeki ‘’Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar…’’ hüküm ve aynı doğrultuda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi ile getirilen ‘’Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar…’’ düzenlemeye göre belirlenmiştir.
Kanun maddelerinden anlaşılacağı üzere araç değer kaybı zaman aşımı süresi, zararı tazmin etmekle yükümlü kişilerin kim olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıldır. Bu iki yıllık süre, kaza tutanağının tutulması ile başlar. Tutanakta kazaya karışan tarafların kimlik, poliçe ve araç bilgileri yer aldığından tazmin sorumlusunun kim olduğunun öğrenildiği kabul edilir. Karşı tarafın kim olduğu kaza anında öğrenilmemiş ise 2 yıllık zaman aşımı süresi gerekli bilgiler öğrenilene kadar başlamaz. Fakat bu süre hiçbir koşulda kaza tarihinden itibaren 10 yılı geçemez.
Araç Değer Kaybı Zaman Aşımı Örnekleri
Araç değer kaybı zaman aşımı yargıtay kararları ile görüleceği üzere tazminat yükümlüsünün öğrenildiği andan itibaren 2 yıl ve her halde en fazla 10 yıl olacak şekilde düzenlenmiştir. Araç değer kaybı zaman aşımı davasıyla ilgili örnekler:
‘’…2918 kanun numaralı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1. maddesi hükmüne göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar”. Somut olayda, davaya konu trafik kazasının 04.03.2011 tarihinde meydana geldiği, olayın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğu ve uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu; davacı tarafın gerek davaya gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerini 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürmesi gerektiği de aşikardır…’’ (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 02.10.2017 tarihli 2016/7239 E. ve 2017/8442 K. sayılı ilamı)
‘’…Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele ( rayiç ) değeridir. Davaya konu olan olayda davacıya ait araç 1.350.000.000 lira harcanmasını gerektirecek derecede hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Bu ilke, zarar, ister haksız eylemden doğsun, isterse sözleşmeye aykırı hareketten meydana gelsin, aynen uygulanır. O halde mahkemece sadece aracın resmi oluşu nedeniyle piyasada alım satımı yapılmayacağı ve ekonomik ömrünün sonuna kadar kullanılacağı gerekçeleriyle değer kaybı olmayacağını belirten bilirkişi raporuna dayanılıp bu kaleme ilişkin isteğin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir…’’ (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’NİN 18.3.2002 tarihli 2001/12342 E. ve 2002/3124 K. sayılı ilamı)
Araç değer kaybı tazminatı ve araç değer kaybı zaman aşımı süresi hususları uzman bilgisi gerektirir. Titizlikle yürütülmesi gereken bu sürece ilişkin her türlü sorunuz hakkında danışmanlık hizmeti almak için Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi ile iletişime geçebilirsiniz.