Makaleler

Arabuluculuk Nedir? Temel İlkeleri Nelerdir?

Hukuki konularda uyuşmazlık yaşayan iki taraf arasında yaşanan anlaşmazlıklarının çözülebilmesi için çalışmalar yapan hukuki yönteme arabuluculuk denir. Arabuluculuğu gerçekleştiren kişiye arabulucu denir. Arabulucunun görevi taraflar arasında hakem görevi yaparak anlaşmalarını sağlamaktır.

Arabulucunun görevini yapabilmesi için iki tarafında rızası ile belirlenmiş olan kişi olması lazımdır. Hukuki anlaşmazlıklar için bu yöntemin kullanılmasının nedeni ise mahkemeye gitmeden anlaşmanın yapılmasını sağlamaktır. Arabuluculuğa mahkeme aracılığıyla başvurulabileceği gibi taraflar kendi inisiyatifleriyle de başvurarak anlaşmanın yapılmasını sağlayabilirler.

Arabuluculuk Temel İlkeleri Nelerdir?

Arabuluculuk 40 yılı aşkın süredir Dünya genelinde hukuki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulmasını sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemin tercih edilmesi zaman içerisinde temel ilkelerinin belirlenmesine ve çalışmaların bu ilkelere uygun şekilde yapılmasını neden olmuştur.

Arabuluculuğun temel ilkeleri 5 ilkeden oluşur. Bu ilkeler ve detayları şunlardır;

Gönüllülük ilkesi: Anlaşmazlık yaşayan tarafların arabulucu ile çalışmaya gönüllü olmaları en temel ilkedir. Taraflar arabuluculuk başvurusunda bulunma, arabulucu seçme, görüşme yapma ve arabulucuyla çalışmaktan vazgeçme gibi haklara sahiptirler. Bu nedenle hiçbir tarafından arabulucuyla çalışma veya görüşmeye zorlanmaması gerekir.

Gizlilik ilkesi: Gizlilik arabuluculuğun temel ilkelerindedir. Arabulucu olarak çalışan kişilerin süreç boyunca taraflar tarafından kendisine sunulan belgeleri, yapılan görüşmeleri ve bilgileri gizli tutması gerekir. Arabulucunun dışında taraflar ve yapılan görüşmelere katılan avukatlarında gizliliğe uyması şarttır.

Tarafsızlık ilkesi: Taraflar arasında hukuki anlaşmazlığın çözülebilmesi için arabulucunun tarafsız olması gerekir. Arabulucunun taraf tutması yöntemin temel ilkelerine aykırıdır. Taraf tutma durumunda rahatsızlık yaşayan kişinin arabuluculuktan vazgeçme hakkı vardır.

Eşitlik ilkesi: Arabuluculuktan yararlanan her tarafın eşit hakkı vardır. Söz alma, kendini açıklama, belge sunma ve arabuluculukta gerekli görülen işlemleri yapma konusunda taraflar arasında asla ayrım yapılmaz. Arabulucu olarak çalışacak kişinin iki tarafında hakkını aynı oranda gözetmesi gerekir.

Taraflar arasında anlaşmanın sağlanabilmesi için arabuluculuğun temel ilkelerine önem veren ve uygulayan arabulucularla çalışılması gerekir. Böylelikle anlaşmazlığın çözümü ve yöntemin doğru kullanılması mümkün olur. Temel ilkelere uymayan arabuluculardan ise tarafların şikayetçi olması ve sicilinin silinmesini sağlaması mümkündür. Ayrıca taraf tutan arabulucuların ceza alması da olasıdır.

Arabuluculuk Temel İlkeleri Nelerdir?

Görev Yönetimli Arabuluculuk Nedir?

Tarafların anlaşmaya varması için gerekli yönlendirme tekniklerinin kullanıldığı sonuç odaklı olan arabuluculuğa görev yönelimli arabuluculuk denir. İş yönelimli isminin de kullanıldığı bu arabuluculukta sonucun elde edilmesi için tarafların denetimine önem verilir. Bu denetimin ise yapılan görüşmelerde ve dikkatli şekilde yapılması sonucun olumlu olmasını kolaylaştırır.

Arabuluculuk Hukuki Dayanağı Nedir?

Arabuluculuğun hukuki dayanağı Hukuki Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na dayanır. 6325 sayılı olan bu kanun 22 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilerek yürürlüğe girmiş olan bir kanundur. Kanunun uygulanmasından Adalet Bakanlığı sorumlu olup sicil kaydı bulunan arabulucular yöntemin uygulanmasıyla ilgilenir.

2012 yılında yürürlüğe giren kanunda arabuluculuğun temel ilkeleri, arabulucuların yükümlülükleri, faaliyetler ve dava şartı gibi arabuluculukla ilgili tüm detaylara yer verilmiştir. Kanunun kabul edildiği tarihten itibaren uygulanmakta olup ticari ve iş davalarının belirlenen şartları taşıyanlarında zorunlu hale getirilmiştir. Bu değişiklik ise 2019 yılında çıkarılan yeni bir kanunla kabul edilmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.

Arabuluculuk Ve Alternatif Çözüm Yolları

Arabuluculuk Türk hukuk sistemini ilgilendiren konuların çözümü için kullanılan alternatif çözüm yollarından biridir. Arabuluculuğun sayesinde tarafların mahkemeye gitmeden yaşadıkları anlaşmazlıklara çözüme bulmaları sağlanır. Böylelikle uzayan mahkemeler nedeniyle zaman kaybı yaşanmadan sorunlar ortadan kalkmış olur.

Arabuluculuğun alternatif çözüm yolu olarak kullanılması tarafların maddi nedenlerden dolayı haklarını arayamamaları durumunu da ortadan kaldırır. Mahkemelerin uzun sürmesi avukat ve dava masraflarını artıracağı için arabuluculuğun tercih edilmesi sayesinde tarafların haklarını elde etmeleri sağlanır.

Alternatif çözüm olarak arabuluculuğun tercih edilmesinin bir nedeni de kişilerin gizli kalmasını istediği durumlardır. Dava açıldığında kişilerin siciline işlenme durumu yaşanacağından gizliliğin sağlanması için sorunun arabulucuyla çözülmesi sağlanır.

Arabuluculuğun Avantajları ve Dezavantajları

Arabuluculuk Türkiye’de 2012 yılından beri kullanılmakta olan hukuki bir yöntemdir. Hukuki olaylarda tercih edilen bu yöntemin taraflara sağladığı avantajlar ve dezavantajlar vardır.

Arabuluculuğun Avantajları

Arabuluculuk mahkemeye gitmeden anlaşmazlıkların çözülmesini sağlar. Tarafsız bir uygulama olduğu için sonuçlar güvenilirdir. Mahkeme ve dava esnasında yapılan masraflar arabuluculukla ortadan kalkmıştır ve bu yüzden ekonomiktir.

Gizlilik temel ilkesi benimsendiği için taraflar arasındaki görüşmeler ve anlaşmalarda gizlilik esas alınır. Taraflar bu hukuk yöntemini kendileri istedikleri için diledikleri zaman vazgeçebilirler. Bunun için mahkeme gibi uygun zamanı beklemeleri gerekmez. Arabuluculukta iki tarafından kazanç sağladığı çözüm bulunmaya çalışılır.

Arabuluculuğun Avantajları

Arabuluculuğun Dezavantajları

Arabuluculuğun dezavantajlarından birisi tarafların anlaşamaması durumunda uzun zaman almasıdır. Bunun dışında sorunun büyüklüğüne bağlı olarak maliyetin yükselmesi mümkündür.

Eşitlik ve tarafsızlık ilkesi benimsenmiş olmasına rağmen taraflar arasında eşitliğin sağlanamadığı durumlarda görülür. Bu nedenle güvenilirlik sorunları yaşanması mümkündür. Bunun dışında ise sonuç garantisinin olmaması dezavantajı vardır. Sonuç alınamadığından dava ve mahkeme süreci başlayacağı için zaman kaybı yaşanmış olur.

Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?

Arabuluculuk süreci hukuki anlaşmazlık yaşayan tarafların arabulucuyla çalışmak istemeleri ile başlar. İki tarafından gönüllü olmasının ardından arabulucunun seçimi yapılır. Seçim aşamasını yine taraflar kendileri yapabilecekleri gibi bu alanda çalışan kurumlardan da yararlanmaları mümkündür.

Arabulucu anlaşmasının imzalanmasının ardından ön görüşme yapılır. Ön görüşmede arabulucu ve taraflar arasında arabulucu anlaşması imzalanır. Taraflarla ön görüşme yapıldıktan sonra her iki tarafında uygun olduğu bir tarihte ortak görüşme gerçekleştirilir.

Ortak görüşmede talepler ve anlaşma yolları konuşulur. Anlaşmanın sağlanmaması durumunda arabulucu her iki tarafla da ayrı ayrı özel görüşme yapar. Bu görüşmelerde talepleri dinler ve anlaşma yöntemi belirlemeye çalışır.

Arabulucunun taraflarla özel görüşmesinin ardından yeniden ortak görüşme ayarlanır. Her iki tarafından eşit haklar kazanacağı veya haklının kazanacağı uzlaşma sağlanır. Uzlaşmanın sağlanmasının ardından ise süreç sona erer.

Arabuluculuğun Uygulama Alanları Nelerdir?

Türkiye’de 2012 tarihinden beri kullanılan arabuluculuk uygulama alanları geniş olan hukuki yöntemdir.

Hukuki uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması için kullanılan arabuluculuğun uygulama alanları şu şekilde sıralanır;

  • İş hukuku
  • Tazminat hukuku
  • Aile hukuku
  • Kira hukuku
  • Tüketici hukuku
  • Sigorta hukuku
  • Ticaret hukuku
  • Gayrimenkul hukuku
  • Sağlık hukuku
  • Sözleşme hukuku
  • Ortaklık uyuşmazlıkları
  • Özel sağlık kuruluşu uyuşmazlıkları

Bu alanlarda arabuluculuktan yararlanmak için davanın veya sorunun arabuluculuğa uygun olması gerekir. Ayrıca yöntemin kullanıldığı alanlar bunlarla sınırlı değildir.

Arabuluculuk ve Adli Yargı Sistemi İlişkisi

Arabuluculuk yöntemi adli yargı sisteminin yükünü azaltmaya yardımcı olan bir yöntemdir. Arabulucular vasıtasıyla çözüme kavuşturulan uyuşmazlıklar mahkemelerin meşgul edilmesini ve mahkeme yoğunluğu azaltır. Böylelikle yargılamaya ihtiyacı olan acil ve önemli davaların zaman kaybı yaşanmadan görülmesi gerçekleşir.

Arabuluculukta adli yargı sistemi arabulucuların seçiminde de söz sahibidir. Arabulucunun seçim için adli yargı mahkemesine bağlı adalet komisyon başkanlıklarınca seçim yapılarak görevlendirme yapılır.

Kolaylaştırıcı Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuğun türlerinden birisi olan kolaylaştırıcı arabuluculuk tarafların eşit menfaatlere sahip olmaları durumunda devreye girer. Bu yöntemin kullanılabilmesi için tarafların her birinin görüşmelere katılması şarttır. Yapılan görüşmelerde taraflar için uyuşmazlıklarda eşit menfaatin bulunması hedeflenir.

Arabulucu olarak çalışan kişi menfaatler konusunda kişileri yönlendirme yapmaz. Ancak iki taraf içinde görüşmeler planlar ve çözüm üzerine tarafların tartışarak çözüm bulmalarını sağlamayı hedefler. Bu nedenle de yapılan tartışmalara girmez. Ancak gerekli durumlarda onlara yol gösterici yorumlar sunabilir.

İhtiyari Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuğun türlerinden olan ihtiyari arabuluculuk zorunlu olmayan arabuluculuktur. Anlaşmazlık yaşayan tarafların kendilerine zorunlu kılınmamasına rağmen çözüm için dava açmadan arabulucuya gitmek istemeleri ile kullanılan yöntemdir.

İhtiyari arabuluculuktan yararlanıldığı durumlarda yapılan görüşmelerle anlaşma sağlandığından dava açılmadan çözüme ulaşılmış olur. Arabulucuyla görüşmeyi her iki tarafından istemesi ve arabulucularını birlikte seçmeleri gerekir. Ayrıca bazı durumlarda dava görüldüğü esnada zorunluluk olmamak kaydıyla arabulucuyla görüşmeleri yönünde taraflara öneri yapılabilir. Bu öneriyi değerlendirmek isteyen taraflarda arabuluculuktan yararlanarak davanın düşmesini sağlarlar.

Sonuç

Arabuluculuk mahkemeye başvurmadan hukuki uyuşmazlıkların çözümünü sağlayan ve hukuka dayalı olan bir çözüm yöntemidir. Arabulucular ve tarafların görüşmesi ile uygulanan bu yöntem hızlı ve kesin çözümlerin bulunmasına yardımcı olur. Bu nedenle uyuşmazlık yaşayanların dava açmadan önce arabuluculuğu tercih etmeleri daha uygun olur.

Sinan Eroğlu Hukuk Bürosu uzman arabulucularla çalışır. Büroya bağlı olarak çalışan ve sicil kaydı bulunan arabulucular hukuk dallarında gerekli olan arabuluculuğun yapılması adına çalışmalar yürütür. Hukuki uyuşmazlık yaşıyorsanız arabuluculuğun nasıl işlediği ve arabulucuların çalışma prensipleri ile ilgili tüm bilgileri sinaneroglu.av.tr adresinden alabilirsiniz.

Arabuluculuk Türleri Nelerdir?

Arabuluculuğu genel olarak iki türe ayırmak mümkündür. Bunlar zorunlu ve ihtiyari arabuluculuktur. Ayrıca arabuluculuğu faaliyet alanlarına göre kolaylaştırıcı, görev yönelimli, dönüştürücü ve değerlendirici şeklinde ve kanun hükümlerine göre ise nitelikli ve geleneksel arabuluculuk şeklinde sınıflandırmak mümkündür.

Hangi Davalarda Zorunlu Arabuluculuk?

Zorunlu arabuluculuk uyuşmazlıklar nedeniyle dava açmadan arabulucuya gitme zorunluluğunu taşıyan yöntemdir. Zorunlu arabuluculuğun devreye girdiği davalar ise kıdem tazminatı, işe iade, işçi ve işveren hakaret, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve mesai ücreti davalarını içeren iş ve ticari davalardır.

Arabulucu Anlaşma Olmazsa Ne Olur?

Arabulucu anlaşma olmadığı durumlarda tarafların yargı yoluna başvurması mümkündür. Böylelikle dava açılır ve mahkemeye göre taraflardan birinin lehine mahkemenin sonuçlanması gerçekleşir. Eğer iş davalarında anlaşmazlık sağlanmadıysa son görüşmeyi takip eden 2 hafta içerisinde davanın açılması gerekir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu